23 Eylül 2012 Pazar

INTERRAIL Ön Hazırlıkları


Bu yazıyı yeni başlayanlar için yazıyorum, eğer aklınızda ufakta olsa böyle bir tur yapma fikri varsa 5 dakikanızı ayırmanızı tavsiye ederim J

Interrail Nedir ? 

Interrail aslında size belirli gün aralıklarında, Avrupa'yı tren ile gezme şansı veren bir bilettir. Bilet temel olarak 2 çeşittir; Global Pass ve One Country Pass. Ben size Global Pass, yani bütün Avrupa ülkelerinde geçerli olan bileti anlatacağım. Bu biletin süresi, ihtiyacınıza göre herhangi birini seçmeniz için 5 farklı grupta toplanmış; 30 gün, 22 gün, 15 gün, 22 gün içerisinde 10 gün flexi(bunu birazdan açıklayacağım) ve 10 gün içerisinde 5 gün flexi. Fiyatlarına burayı tıklayarak bakabilirsiniz. "Flexi" durumunu ise şöyle anlatayım, mesela 22 gün içerisinde 10 gün flexi olan bir bilet aldık diyelim. Bu durumda tren biletimiz 22 gün geçerlidir, fakat biz o bileti sadece 10 gün içerisinde kullanabiliriz.
-Interrail Biletim-

Neden Interrail Yapmalıyım ?

Bu belki en önemli sorulardan birisi. Bu gezi size çok kısa bir süre içerisinde Avrupa'yı gezme ve bir çok farklı medeniyeti görme şansı veriyor, hemde gerçekten ekonomik bir şekilde -öğrenci işi de denebilir-. Normalde tur şirketi ile 4 gece 5 günlük bir yurtdışı gezisi yaptığınızdaki masraf ile 22 günlük Interrail masrafınız inanın çok farklı değildir. Hem çok daha fazla ülke ve şehir göreceksiniz hemde bütün programınızı kendiniz özgür bir şekilde belirleyeceksiniz.

Belki bir kaç madde halinde yazabiliriz:

  • Yurt dışında ucuza tatil yapmak
  • Kısa zamanda çok fazla şehri gezmek
  • Farklı kültürler görmek
  • Yeni insanlarla tanışmak
  • Azda olsa bir dil pratiği yapmak
  • İleride uzun tatiller yapacağın şehirleri seçmek
  • Tabi ki gezi sonunda hayata bakış açının değişmesi
  • Ve en önemlisi DENEYİM

Nereden Başlamam Gerekiyor ? Vizeyi Nasıl Alacağım?


En önemlisi kafa dengi bir arkadaşınızı bulmanız gerekiyor. İki, üç, dört, beş ve hatta isterseniz altı kişi bile yapabilirsiniz bu geziyi. Altı kişi yapanı gördüğüm için söylüyorum, ama bence abartmaya gerek yok sonuçta nerede çokluk orada... Biz iki kişi gittik üç kişi de tercih edilebilir, dediğim gibi o size kalmış. Daha sonra kendinize bu geziyi yapabileceğiniz boş bir zaman bulun, oturun gitmek istediğiniz şehirleri konuşun, ufak bir program yapın (başta çok abartmayın iş ciddiye bindiğinde zaten sadece rota için uğraşacaksınız) ve gidip biletinizi alın. Ben bileti vize konusunda sıkıntı yaşamamak amacıyla seyahatten bir buçuk ay önce almıştım. Bilet alana kadar bütün işleri erteliyorduk, bilete parayı verdikten sonra herşeye koşturmaya başladık. O yüzden bileti almak emin olun neredeyse gitmek demek.

Tabi vizeyi almak için Interrail bileti yeterli olmayacak. Hatta ne yazık ki en çok vize için uğraşacaksınız ve sonucu gelene kadar biraz sancılı bir dönem yaşayacaksınız. Ben Schengen vizesi için başvuruyu hem daha kolay çıkıyormuş diye hem de gezime başlayacağım ülke olduğu için İtalyan Konsolosluğu'na yapmıştım. Ama başvuruyu IDATA adlı acentaya yapıyorsunuz, sadece sonucu almaya konsolosluğa gideceksiniz .Vize için gerekli belgeleri aklımda kaldığı kadarıyla sıralayayım:
  • Interrail tren biletinin aslı
  • Pasaport
  • Öğrenci Belgesi
  • Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
  • Başvuru yapılan ülkede kalınacak yerlerin rezervasyonu(Hostel sitelerinden halledebilirsiniz)
  • Uçak bileti rezervasyonları (gidiş-dönüş)
  • Seyehat rotasını anlatan bir dilekçe (zorlananlar için bu linkten benim dilekçeme bakabilirler)
  • Bir yakınınızın -Sponsorun- banka hesap dökümleri (için 5000+ olmasının iyi olacağı söylenmişti)
  • Bankanın imza silküleri
  • Sponsorun ekonomik yükü çekeceğini garanti eden dilekçesi (Bu dilekçenin örneğine de buradan ulaşabilirsiniz)
  • *Babamın kendi şirketi olduğu için; şirketin imza silküleri, vergi levhası ve faaliyet raporu (*=Eğer Sponsorunuz çalışan ise bu belgeler sizde değişecektir)
Aklıma bu kadar belge geldi, ama siz IDATA'ya uğrayıp belgelerle ilgili bilgi alabilirsiniz. Belgeleri eksiksiz verdiğiniz taktirde hiçbir problem çıkarmayacaklardır. Interrail biletiniz bile onlar için ayrı bir garantidir.

Eğer bu dediklerimi dikkate alırsanız inanınki vize konusunda sorun yaşamazsınız. Bu aşamalar belki biraz zor ama ilerisi için Interrail'in tadını dahada artıracak emin olabilirsiniz :)

21 Eylül 2012 Cuma

INTERRAIL'in Sonu (Bir Cilenin Son Bulusu)

Bugun Oguz ile 22 gunluk gezimizi bitirip Stutttgart'tan yurda donduk. Simdilik duygular ozlem, ozlem ve yine ozlem; bakalim bu sarhosluk ne zaman gececek:)

Ilerleyen gunlerde geziyi gun gun, asama asama burada paylasacagim ve sondan basa dogru inaniyorum ki guzel bir yolculuk olacak.

8 Temmuz 2012 Pazar

Muhammed Şahin'in Beklenmeyen Ayrılışı


               Dün üzülerek Cumhurbaşkanı’nın 2012-2016 dönemi için İTÜ rektörlüğüne, üniversite içinde yapılan oylamada birinci seçilen Prof Dr. Muhammed Şahin yerine Mehmet Karaca’yı atadığını okudum. Son 2 haftadır içimde bu konu hakkında bir çekince vardı, fakat Cumhurbaşkanı’nın YÖK’ün gönderdiği listedeki sıralamaya çok bakmayıp, bir önceki dönemde kendi atadığı rektörümüzü tekrar seçeceğini düşünüyordum. Ama ne yazık ki olmadı.

Prof. Dr. Muhammed Şahin
               Ben İTU’ye 2010 da girdim o yüzden eski rektörleri pek bilemem, ama okul içindeki öğrenci odaklı projelerle, yenilikçi olan tarzıyla, sempatik duruşuyla ve öğrencilerin sıkıntısı olduğunda onlarla birebir ilgilenmesiyle okuluma yakıştırdığım bir rektörüm vardı. Sadece benim gözüme çarpan yaptığı projeler; kütüphaneyi 7/24 açık hale getirmesi, Mezunlar Derneği’ni daha aktif bir hale getirmesi, bu yolla da dahiyane bir fikir olan Mezunlar Meydanını oluşturması, İTÜ Satış Merkezini kurması, yeni TeknoKentler yapması, eksikleriyle de olsa Merkezi Derslik Binası gibi bir binayı okula katması gibi. Hatta son dönemde basında haberlerde de rastladığım, “Sürdürülebilir İTÜ Yerleşkeleri Master Plan Yarışması” ile kampüsün daha da modern bir hale getirilmesi hedefleniyordu.Habere ulaşmak isterseniz buraya basmanız yeterli olacaktır. Bunların hepsi benim okuldan mezun olana kadar önüme daha rahat bakmamı sağlayan faktörlerden biriydi, ama ne yazık ki son buldu.

               Yeni rektörle ilgili fazla bir bilgim yok umarım düşüncelerimde yanılıyorumdur ve o da en az Muhammed Şahin kadar başarılı bir dönem geçirir 2012-2016 yılları arasında. Aklımı kurcalayan noktalardan biri, Mehmet Karaca’nın tanıtım broşüründe ki “ %100 İngilizce eğitimler tekrar gözden geçirilecektir” sözü.

               Eski Rektörümüz Prof. Dr. Muhammed Şahin’i şu sözüyle hatırlayacağım ve eminim ki asla da unutmayacağım: ”Biz Türkiye’nin MIT’si olmak için değil, dünyanın İTÜ’sü olabilmek için çalışıyoruz.”.

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Yazılım Dünyasına Eğlenceli Bir Giriş

Yaklaşık bir ay önce "Yazılım" dünyasına korkarak da olsa bir giriş yaptım. Başta pek hoşlanmayacağımı düşünmüştüm, hatta keşke kursa gitmeseydim boşu boşuna o kadar para verdim bile demiştim.Hoş hala işe yarayıp yaramayacağını bilemiyorum, ama bu işten zevk almaya başladım.

Sene içerisinde okulla birlikte biraz C çalışırım diye düşünüyordum. Hatta internetten eğitimler bulup indirdim, ders izleyebileceğim forum siteleri buldum ama hiç bakmadım ve sonra ekşi sözlükte dolaşırken "Bilge Adam" la ilgili yazılanları okudum. Önce heves ettim gidip Beşkitaş şube ile konuştum ve yazılım kursu alsam acaba okulla zor olur mu acaba diye düşünmeye başladım. Sonra da Kadiköy şubeye kaydoldum. 

İlk kursa gittiğim gün biraz endişeliydim, çünkü ekşide hocanın çok önemli olduğu ilgili entryler okumuştum. Sonra hoca geldiğinde içim rahatladı; genç, konuşkan, neşeli ,esprili ve doğal olarak bunların hepsine sahip olduğu için Karadenizli olduğuna şaşırmadığım birisi Şahin hoca. Derslere başlayalı 6 hafta oldu ve şunu fark ettim ki hoca yönünden şanslı olmak çok büyük bir etken. Yoksa ne derslere bu kadar hevesli giderdim, ne de oturup saatlerce kata yapardım(kata köken olarak Japonca'dan geleni, bireysel olarak yapılan çalışmalara veya antrenmanlara denir ve Japonlar Karate ve Judo gibi kendilerine özgü savaş sanatlarında hep kata yaparlar. Fakat benim bahsettiğim "Code Kata", bu da pratik yapılarak yazılan kodların akılda kalmasını ve daha hızlı yazılmasını sağlar). Umarım bu şansımı sonuna kadar kullanırım.


Şu an da "Microsoft Visual Studio 2010" programını kullanılarak "C#" dili gösteriliyor. Derste her hafta başka bir inceliğini işliyoruz diziler, metotlar, sınıflar gibi. Gelecek hafta 7. haftayı bitecek ve programlama diline giriş kısmı bitirip ilk sınavıma gireceğim.

Bakalım bir hevesle başladık, umarım sonu da güzel olur :)

17 Mart 2012 Cumartesi

Derbi Çoşkusu

Yine bir lig sonu ve yine bir Galatasaray - Fenerbahçe çekişmesi. Bugün benim için hayat durdu ve akşam saat 20:00'ı bekliyorum. Sadece benim için değil etrafıma baktığımda bunun herkes için olduğunu görebiliyorum her yerde bir derbi heyecanı, derbi kargaşası... İddia ya giren mi dersin, birbiriyle derbi tartışması yapan mı herkes derbiye odaklanmış durumda. Gündemi değiştirmek isteyenler aslında o araya bir GS-FB maçı koysa gündem tamamen değişir.

Bilindiği üzere Galatasaray Şükrü Saraçoğlu'nda 11 yıldır kazanamıyor, hatta ve hatta son yirmi yılda da tek bir galibiyeti var. Derbilerde de fenerin başarısı malum, ama yine çoğunlukla olduğu gibi CimBom Kadiköy'e favori gidiyor ve bu da yine bizim üstümüzde aşırı bir baskı yaratıyor. Bu baskı o ambiyansla birleşince işlerin içinden çıkmak çok daha zor oluyor.

Son galibiyette takımın başında Fatih Terim vardı, gollerden birini de Hasan Şaş attı. Bugün on bir yılı da onlar bitirecektir. Aslına bakılırsa on bir yılmış, kadiköymüş, fenermiş, orada alınacak 3 puanmış hiçbiri umurumda değil en önemli şey puan farkını azaltmamak ve sen sonunda, MAA'nın yarattığı playoff'a rağmen Şampiyon olabilmek.Sonuçta playoff olmasa biz bugün berabere bile kalsak Şampiyonduk.

Bugün olur da kaybedersek yine de canınız sağolsun Fatih'in Aslanları. Bu sene muhteşem bir heyecan yaşatıyorsunuz bize iyi gününüzde yanınızda olmayı bildiğimiz gibi, kötü günde de asla yalnız bırakmayız sizi.

9 Mart 2012 Cuma

Merhaba Yeni Dünya

Merhaba kocaman internet dünyası :) Hep kendi web sayfamda(asilkoc.com) da paylaşımlarda bulunmak istemiştim fakat bir türlü aktif hale getiremedim, aktifletikten sonra 2 kere hacklendim ... Ve sonunda bende bir blogger olmaya karar verdim. Küçükken çok az da olsa günlük tutardım. Bu yeni blogum la hem eski alışkanlığıma geri dönüş yapıcam, hemde daha da sıklaştırmış olacağım. Bugünlük bu kadar olsun.