8 Temmuz 2012 Pazar

Muhammed Şahin'in Beklenmeyen Ayrılışı


               Dün üzülerek Cumhurbaşkanı’nın 2012-2016 dönemi için İTÜ rektörlüğüne, üniversite içinde yapılan oylamada birinci seçilen Prof Dr. Muhammed Şahin yerine Mehmet Karaca’yı atadığını okudum. Son 2 haftadır içimde bu konu hakkında bir çekince vardı, fakat Cumhurbaşkanı’nın YÖK’ün gönderdiği listedeki sıralamaya çok bakmayıp, bir önceki dönemde kendi atadığı rektörümüzü tekrar seçeceğini düşünüyordum. Ama ne yazık ki olmadı.

Prof. Dr. Muhammed Şahin
               Ben İTU’ye 2010 da girdim o yüzden eski rektörleri pek bilemem, ama okul içindeki öğrenci odaklı projelerle, yenilikçi olan tarzıyla, sempatik duruşuyla ve öğrencilerin sıkıntısı olduğunda onlarla birebir ilgilenmesiyle okuluma yakıştırdığım bir rektörüm vardı. Sadece benim gözüme çarpan yaptığı projeler; kütüphaneyi 7/24 açık hale getirmesi, Mezunlar Derneği’ni daha aktif bir hale getirmesi, bu yolla da dahiyane bir fikir olan Mezunlar Meydanını oluşturması, İTÜ Satış Merkezini kurması, yeni TeknoKentler yapması, eksikleriyle de olsa Merkezi Derslik Binası gibi bir binayı okula katması gibi. Hatta son dönemde basında haberlerde de rastladığım, “Sürdürülebilir İTÜ Yerleşkeleri Master Plan Yarışması” ile kampüsün daha da modern bir hale getirilmesi hedefleniyordu.Habere ulaşmak isterseniz buraya basmanız yeterli olacaktır. Bunların hepsi benim okuldan mezun olana kadar önüme daha rahat bakmamı sağlayan faktörlerden biriydi, ama ne yazık ki son buldu.

               Yeni rektörle ilgili fazla bir bilgim yok umarım düşüncelerimde yanılıyorumdur ve o da en az Muhammed Şahin kadar başarılı bir dönem geçirir 2012-2016 yılları arasında. Aklımı kurcalayan noktalardan biri, Mehmet Karaca’nın tanıtım broşüründe ki “ %100 İngilizce eğitimler tekrar gözden geçirilecektir” sözü.

               Eski Rektörümüz Prof. Dr. Muhammed Şahin’i şu sözüyle hatırlayacağım ve eminim ki asla da unutmayacağım: ”Biz Türkiye’nin MIT’si olmak için değil, dünyanın İTÜ’sü olabilmek için çalışıyoruz.”.

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Yazılım Dünyasına Eğlenceli Bir Giriş

Yaklaşık bir ay önce "Yazılım" dünyasına korkarak da olsa bir giriş yaptım. Başta pek hoşlanmayacağımı düşünmüştüm, hatta keşke kursa gitmeseydim boşu boşuna o kadar para verdim bile demiştim.Hoş hala işe yarayıp yaramayacağını bilemiyorum, ama bu işten zevk almaya başladım.

Sene içerisinde okulla birlikte biraz C çalışırım diye düşünüyordum. Hatta internetten eğitimler bulup indirdim, ders izleyebileceğim forum siteleri buldum ama hiç bakmadım ve sonra ekşi sözlükte dolaşırken "Bilge Adam" la ilgili yazılanları okudum. Önce heves ettim gidip Beşkitaş şube ile konuştum ve yazılım kursu alsam acaba okulla zor olur mu acaba diye düşünmeye başladım. Sonra da Kadiköy şubeye kaydoldum. 

İlk kursa gittiğim gün biraz endişeliydim, çünkü ekşide hocanın çok önemli olduğu ilgili entryler okumuştum. Sonra hoca geldiğinde içim rahatladı; genç, konuşkan, neşeli ,esprili ve doğal olarak bunların hepsine sahip olduğu için Karadenizli olduğuna şaşırmadığım birisi Şahin hoca. Derslere başlayalı 6 hafta oldu ve şunu fark ettim ki hoca yönünden şanslı olmak çok büyük bir etken. Yoksa ne derslere bu kadar hevesli giderdim, ne de oturup saatlerce kata yapardım(kata köken olarak Japonca'dan geleni, bireysel olarak yapılan çalışmalara veya antrenmanlara denir ve Japonlar Karate ve Judo gibi kendilerine özgü savaş sanatlarında hep kata yaparlar. Fakat benim bahsettiğim "Code Kata", bu da pratik yapılarak yazılan kodların akılda kalmasını ve daha hızlı yazılmasını sağlar). Umarım bu şansımı sonuna kadar kullanırım.


Şu an da "Microsoft Visual Studio 2010" programını kullanılarak "C#" dili gösteriliyor. Derste her hafta başka bir inceliğini işliyoruz diziler, metotlar, sınıflar gibi. Gelecek hafta 7. haftayı bitecek ve programlama diline giriş kısmı bitirip ilk sınavıma gireceğim.

Bakalım bir hevesle başladık, umarım sonu da güzel olur :)